Aoi's hobby is dancing.
- Aoi'nin hobisi dans etmektir.
She kept dancing at the disco all night.
- O, bütün gece diskoda dans etmeye devam etti.
Tom should've danced with Mary.
- Tom Mary ile dans etmeliydi.
No one did anything but dance.
- Hiç kimse dans etmekten başka bir şey yapmadı.
No one did anything but dance.
- Hiç kimse dans etmekten başka bir şey yapmadı.
Would you like to dance with me?
- Benimle dans etmek ister misin?
Would you like to dance with me?
- Benimle dans etmek ister misin?
Tom doesn't have to dance with Mary unless he wants to.
- Tom istemediği sürece Mary ile dans etmek zorunda değildir.
We danced to the music for hours until we were all exhausted.
- Hepimiz tükenene kadar saatlerce müzik eşliğinde dans ettik.
I don't like the sun, I prefer the rain and dance under it.
- Ben güneşi sevmiyorum, yağmuru ve onun altında dans etmeyi seviyorum.