danışmanlar

listen to the pronunciation of danışmanlar
التركية - الإنجليزية
think tank
group of experts that enters to debate a certain topic
danışman
consultant

Tom Jackson is one of the world's highest-priced tax consultants. - Tom Jackson dünyanın en yüksek fiyatlı vergi danışmanları biridir.

I'd like to hire you as a consultant. - Seni bir danışman olarak çalıştırmak istiyorum.

danışman
{i} advisor

The company engaged him as an advisor. - Şirket onu bir danışman olarak işe aldı.

Tom is meeting with economic advisors. - Tom ekonomik danışmanlarla toplantı yapıyor.

danışman
{i} adviser

Maths was Tom's weakest subject at school, but this didn't stop him getting a job as a financial adviser. - Matematik Tom'un okuldaki en zayıf dersiydi ama bu onun finansal danışman olmasını engelleyemedi.

I don't need advisers. - Danışmanlara ihtiyacım yok.

danışman
counselor

Layla has been seeing a counselor twice a month. - Leyla ayda iki kez bir danışmanı ziyaret ediyor.

Tom and Mary have decided to go to a marriage counselor. - Tom ve Mary bir evlilik danışmanına gitmeye karar verdiler.

danışman
counsellor

Fear is a bad counsellor. - Korku kötü bir danışmandır.

danışman
(üniv.) supervisor
danışman
mentor

Did you have a mentor? - Bir danışmanınız var mıydı?

Tom had a good mentor. - Tom'un iyi bir danışmanı vardı.

danışman
consigliere
Danışman
supervisor

How long have you been Tom's supervisor? - Ne kadar süredir Tom'un danışmanısın?

I'm Tom's supervisor. - Ben Tom'un danışmanıyım.

danışman
consultant, adviser
danışman
guidance conselor
danışman
consulting
danışman
counsellor, counselor, consultant, adviser, advisor, mentor; (üniversitede) supervisor
danışman
guide
danışman
counsel

Tom and Mary have decided to go to a marriage counselor. - Tom ve Mary bir evlilik danışmanına gitmeye karar verdiler.

I don't need any counseling. - Herhangi bir danışmanlığa ihtiyacım yok.

danışman
consult

I work as a consultant. - Bir danışman olarak çalışıyorum.

You should have consulted your lawyer. - Avukatına danışman gerekirdi.

danışman
(Ticaret) functional leader
gizli danışmanlar grubu
camarilla
siyasi danışmanlar
(Politika, Siyaset) political consultants
التركية - التركية

تعريف danışmanlar في التركية التركية القاموس.

Danışman
müşavir
danışman
Bilgi ve düşüncesi alınmak için kendisine danışılan görevli kimse, müşavir