Tom is doing everything within his power to improve the patients quality of life.
- Tom hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek için gücü dahilinde her şeyi yapıyor.
Tom did everything within his power to keep Mary from being elected president of the student council.
- Tom Mary'nin öğrenci konseyi başkanı seçilmesini önlemek için gücü dahilinde her şeyi yaptı.
It is not enough to defeat our external enemies, it is also necessary to exterminate our internal enemies.
- Harici düşmanları yenmek yetmez, dahili düşmanları da imha etmek lazımdır.
This is for internal use.
- Bu dahili kullanım içindir.
My grandparents didn't have indoor plumbing.
- Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.
This system has a built-in protection circuit.
- Bu sistemin dahili bir koruma devresi var.
My cell phone has a built-in digital camera.
- Benim cep telefonum dahili bir dijital kameraya sahip.
My laptop has a built-in card reader.
- Laptopumda dahili bir kart okuyucu bulunuyor.
This system has a built-in protection circuit.
- Bu sistemin dahili bir koruma devresi var.
The house was cleaned inside and out.
- Ev dahili ve harici temizlendi.