Tom hâlâ babasına babacığım diyor.
- Tom still calls his father Daddy.
Baba, bana bir vuvuzela al!
- Daddy, buy me a vuvuzela!
Baba en az bir yumurta pişirebilmelidir!
- Daddy must be able to cook at least one egg!
Peder Tom, eski şapelde dua ediyor.
- Father Tom is praying in the old chapel.
Ben küçükken babam beni havaya atardı.
- When I was small, my father used to throw me up in the air.
Mustafa Kemal, birçok kişi tarafından Türk milletinin atası olarak bilinir.
- Mustafa Kemal is known by many as the father of the Turkish nation.
Ben onun babası olmak için yeterince yaşlıyım.
- I'm old enough to be her father.
O, onun babası olmak için yeterince yaşlı.
- He is old enough to be her father.
John iyi bir koca ve baba olur.
- John will make a good husband and father.
Yeni bir baba olarak, ben ilk çocuğuma pek çok kitap verdim.
- As a new father, I gave my first child plenty of books.
Tanrıların Oğulları, biz kutsal tohumlarız. Bir gün, biz Babamızın olduğu şey olacağız.
- Sons of God, we are divine seeds. One day, we will be what our Father is.
Günah işlediğim için beni affet Tanrım.
- Forgive me Father for I have sinned.
A daddy-long-legs shot from corner to corner and hit the lamp globe.
Hey daddy-o, make that type O huh? That a boy.
... said, Daddy, I need some rubbers. ...
... my head, you were Romeo, you were throwing pebbles, and my daddy said stay away from ...