Nobody wants to work outdoors on a cold day.
- Soğuk bir günde kimse dışarıda çalışmak istemez.
Tom doesn't play outdoors much.
- Tom dışarıda çok oynamaz.
While she was out the thief got away with her jewels.
- O dışarıdayken hırsız onun mücevherleriyle kaçtı.
He'll be out at lunch now, so there's no point phoning straight away.
- O şimdi öğle yemeğinde dışarıda olacak, bu yüzden hemen aramamız bir işe yaramaz.
It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.
- Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.
Both the brothers were out.
- Kardeşlerin her ikisi de dışarıdalardı.
It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.
- Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.
It is getting dark outdoors.
- Dışarıda hava kararıyor.
Nobody wants to work outdoors on a cold day.
- Hiç kimse soğuk bir günde dışarıda çalışmak istemez.
Play outside instead of watching TV.
- TV izleme yerine dışarıda oynayın.
It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.
- Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.