dışarı çıkarttı

listen to the pronunciation of dışarı çıkarttı
التركية - الإنجليزية
fished out
dışarı çık
went out

I went out with my friends. - Ben arkadaşlarımla dışarı çıktım.

Tom put his hat on and went outside. - Tom şapkasını giydi ve dışarı çıktı.

dışarı çık
gone out

I'm afraid he's just gone out. - Maalesef o az önce dışarı çıktı.

Mother has just gone out shopping. - Anne az önce alışveriş için dışarı çıktı.

dışarı çık
walkout
dışarı çıkarttı
المفضلات