Dozens of people were injured in the terrible accident.
- Korkunç kazada düzinelerle insan yaralandı.
Dozens of people gathered before the station.
- Düzinelerce insan istasyonun önünde toplandı.
She bought two dozen eggs.
- O, iki düzine yumurta satın aldı.
I bought two dozen pencils.
- İki düzine kalem satın aldım.