If all goes smoothly, I can make two or three pieces a day.
- Her şey düzgünce giderse günde iki ya da üç parça yapabilirim.
The opening statement went smoothly.
- Açılış konuşması düzgünce gitti.
If all goes smoothly, I can make two or three pieces a day.
- Her şey düzgünce giderse günde iki ya da üç parça yapabilirim.
The opening statement went smoothly.
- Açılış konuşması düzgünce gitti.
You have very straight teeth.
- Çok düzgün dişlerin var.
You're not thinking straight.
- Düzgün düşünmüyorsun.
Musical talent can be developed if it's properly trained.
- Düzgün bir şekilde eğitilirse müzikal yetenek geliştirilebilir.
Good health consists of proper eating and moderate exercise.
- İyi sağlık düzgün beslenme ve ölçülü egzersizden ibarettir.
Tom is presentable, isn't he?
- Tom düzgün görünüşlü, değil mi?
Do I look presentable?
- Düzgün görünüşlü görünüyor muyum?
I can do the job right!
- Ben işi düzgün yapabilirim!
I can't think straight right now.
- Şu anda düzgün düşünemiyorum.
At the bus stop, people waited in orderly lines, but as soon as the bus pulled up, the line broke up.
- Otobüs durağında,insanlar düzgün bir şekilde sırada beklediler.Filhakika otobüs durur durmaz sıra bozuldu.
It is rather sad to see people who can't even use their mother tongue correctly.
- Kendi anadilini bile doğru düzgün kullanamayan insanları görmek çok üzücü.
Each of the girls was dressed neatly.
- Kızların her biri düzgün bir şekilde giyinmişti.
Mary neatly folded her clothes and placed them in her dresser drawers.
- Mary elbiselerini düzgünce katladı ve onları şifoniyer çekmecelerine yerleştirdi.
My ideal woman is shapely, intelligent and a polyglot.
- Benim ideal kadınım, düzgün, akıllı ve çok dillidir.