I helped my father yesterday.
- Dün babama yardım ettim.
We arrived here at six yesterday evening.
- Buraya dün akşam altıda geldik.
In the past it was thought the world was flat.
- Geçmişte dünyanın düz olduğu düşünülüyordu.
Last night my daughter didn't come home until half past one.
- Dün gece kızım saat bir buçuğa kadar eve gelmedi.
Tom called me yesterday at nine in the morning.
- Tom dün sabah saat dokuzda beni aradı.
I saw you yesterday at the funeral.
- Seni dün cenaze töreninde gördüm.