düşüncesiz¡

listen to the pronunciation of düşüncesiz¡
التركية - الإنجليزية

تعريف düşüncesiz¡ في التركية الإنجليزية القاموس.

düşüncesiz
thoughtless

Tom was thoughtless, wasn't he? - Tom düşüncesizdi, değil m?

It's thoughtless of her to say so. - Öyle söylemesi onun düşüncesizliğidir.

düşüncesiz
inconsiderate

You're very inconsiderate. - Sen çok düşüncesizsin.

I didn't mean to be inconsiderate. - Düşüncesiz olmak istemedim.

düşüncesiz
rash

You don't want to do anything rash. - Düşüncesiz bir şey yapmak istemiyorsun.

düşüncesiz
brusque
düşüncesiz
freewheeling
düşüncesiz
careless
düşüncesiz, kaygısız, rahat yaşayanlar
careless, carefree, comfortable residents
düşüncesiz
impulsive

Tom is a little impulsive, isn't he? - Tom biraz düşüncesiz, değil mi?

Tom is an impulsive buyer. - Tom düşüncesiz bir alıcı.

düşüncesiz
flighty
düşüncesiz
unworried; carefree
düşüncesiz
imprudent

Mary is an imprudent young woman. - Mary düşüncesiz bir genç kadındır.

düşüncesiz
thoughtless, tactless, inconsiderate, imprudent, impulsive, indiscreet, unthinking, injudicious; reckless, rash, heedless, incautious, impetuous, unkind, cavalier; unworried, carefree
düşüncesiz
blind
düşüncesiz
heady
düşüncesiz
injudicious
düşüncesiz
incautious
düşüncesiz
gauche
düşüncesiz
ill judged
düşüncesiz
mindless
düşüncesiz
unmindful
düşüncesiz
half baked
düşüncesiz
headlong
düşüncesiz
thoughtless, inconsiderate, tactless
düşüncesiz
out of turn
düşüncesiz
indiscreet
düşüncesiz
blindfold
düşüncesiz
ill advised
düşüncesiz kimse
harum scarum
التركية - التركية

تعريف düşüncesiz¡ في التركية التركية القاموس.

düşüncesiz
Düşüncesi olmayan
düşüncesiz
Düşünmeden davranan, anlayışsız
düşüncesiz
Tasasız, kaygısız
düşüncesiz¡
المفضلات