dûş

listen to the pronunciation of dûş
التركية - الإنجليزية

تعريف dûş في التركية الإنجليزية القاموس.

duş
shower

He always sings while having a shower. - O her zaman duşta şarkı söyler.

I was just showering. - Ben sadece duş alıyordum.

duş
(tazyikli) needle bath
duş
shower bath
duş
(dezenfekte amaçlı) douche
duş
shower, shower bath
duş
shower fixture; shower nozzle
duş almak
Take a shower, have a shower
duş teknesi
Shower pan, shower tray
duş yapmak
Take a shower, have a shower
duş almak
take a shower

I'm wont to take a shower in the morning. - Sabahları duş almak âdetimdir.

I didn't have time to take a shower today. - Bugün duş almak için zamanım yoktu.

duş almak/yapmak
to take a shower, have a shower
duş fiskiyesi
spreader
duş yapmak
to have a shower
duş çalışmıyor
The shower doesn't work
hasta duş yatağı
(Tıp) shower trolley
duş
{i} douche
duş
dream
duş
showers

There are isolated rain showers. - Yalıtılmış yağmur duşları var.

She showers every morning. - O her sabah duş alır.

banyoda duş kabini var mı
Are there bathrooms equipped with shower cabins
duş
imagery
kamp alanında duş var mı
Are there showers on site
soğuk duş etkisi yapmak
cast a chill upon
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) f. Omuz. Ketif
(Osmanlı Dönemi) Âlem-i menâm, rüya âlemi
(Osmanlı Dönemi) Mütesadif ve mütelâki olan
(Osmanlı Dönemi) Dün gece
duş
Bu biçimde su dökünmeye yarayan alet
duş
Temizlik veya tedavi amacıyla yüksekten püskürtmek yoluyla su dökünme
duş
Temizlik veya tedavi amacıyla yüksekten püskürtmek yoluyla su dökünme: "Soğuk bir duş, sonra da deliksiz bir uyku!"- A. İlhan
DÛŞ AZMAK
(Osmanlı Dönemi) Rüyâda iken kirlenmek, ihtilâm olmak
duş kabini
Duş veya banyo küvetinin etrafına takılan, suyun dışarıya sıçramasını önleyen, buharın içeride kalmasını sağlayan, alüminyum veya plastikten yapılmış çerçevelerine cam, mika vb. plastik malzeme geçirilmiş, ön panelleri bir ray üzerinde hareket edebilen bir tür banyo, banyo kabini
duş teknesi
Duş yapmak amacıyla banyonun bir köşesine yerleştirilmiş derinliği fazla olmayan tekne