dövmeler

listen to the pronunciation of dövmeler
التركية - الإنجليزية
tattoos
See: Uniform, General USAF
All Susquehanna Service Dogs are tattooed to provide permanent identification should they become lost or stolen
Lasers can erase unwanted tattoos
plural of tattoo
dövme
tattoo

Tom put a Band-Aid over his small tattoo of a spider so he would be allowed into a Japanese hot spring. - Tom bir Japon kaplıcasına girebilmek için küçük örümcek dövmesinin üzerine bir yara bandı yapıştırdı.

Tom had a heart tattooed on his arm. - Tom'un kolunda bir kalp dövmesi vardı.

dövme
beating

Sami began beating Layla. - Sami, Leyla'yı dövmeye başladı.

They begin beating her. - Onlar onu dövmeye başladılar.

dövme
pound
dövme
{i} thump
dövme
{i} battering
dövme
wrought iron
dövme
abuse
dövme
knock
dövme
upsetting
döv
{f} flail
döv
flog

You're flogging a dead horse. - Havanda su dövüyorsun.

döv
{f} flogging

You're flogging a dead horse. - Havanda su dövüyorsun.

döv
{f} walloping
döv
{f} hammering
döv
drub
döv
trounce
döv
{f} spank
döv
thrash
döv
{f} hammered
döv
{f} spanking
döv
{f} flagellate
döv
kick about
döv
kick around
dövme
{i} flogging
dövme
forging
dövme
drubbing
dövme
flagellata
dövme
hammered
dövme
flagellate
döv
swinge
döv
{f} hammer
döv
swingeing
döv
larrup
dövme
wrought (iron)
dövme
forged
dövme
hiding
dövme
(maden) swaging
dövme
dressing down
dövme
tanning
dövme
basting
dövme
dehusked wheat
dövme
beaten
dövme
beating, battering, pounding; forging; tattoo; forged, wrought
dövme
hammering
dövme
wrought
dövme
pounding
dövme
beating, pounding
dövme
lacing
dövme
pelt
dövme
battery
dövme
dressingdown
التركية - التركية

تعريف dövmeler في التركية التركية القاموس.

dövme
Vücut derisi üzerine iğne gibi sivri bir araçla çizilmek ve içine renk veren maddeler konulmak yoluyla yapılan çıkmaz yazı veya resim
dövme
Kızgın durumda iken dövülerek biçim verilmiş (metal eşya)
dövme
Dövülerek yapılan
dövme
Dövmek işi
dövme
Dövülerek kabuğu çıkarılmış buğday ve bundan yapılan yemek