This discovery has the potential to transform the field.
- Bu keşif alanı dönüştürmek için potansiyele sahiptir.
I would like to convert a thousand kronor to dollars.
- Bin kronu dolara dönüştürmek istiyorum.
The alchemists wanted to turn lead into gold.
- Simyacılar kurşunu altına dönüştürmek istediler.
The player made a splendid comeback.
- Oyuncu muhteşem bir dönüş yaptı.
Do you know the conversion rate between dollars and euros?
- Dolar ve euro arasındaki dönüştürme oranını biliyor musun?
Tom often forgets to use his turn signal.
- Tom çoğunlukla dönüş sinyalini kullanmayı unutur.
Modern science has turned many impossibilities into possibilities.
- Modern bilim birçok olanaksızlıkları olanaklı hale dönüştürmüştür.
The dog waited day after day for its master's return.
- Köpek her gün sahibinin dönüşünü bekledi.
It takes eight hours to fly from Zurich to Boston, but only six for the return trip.
- Zürih'ten Boston'a uçmak sekiz saat sürer, ancak dönüş için sadece altı.
There is no returning on the road of life.
- Yaşam yolunda dönüş yoktur.
There is no returning to our younger days.
- Daha genç günlerimize geri dönüş yoktur.
The lesson on reflexive verbs is always difficult for the students.
- Dönüşlü fiiller dersi öğrenciler için her zaman zordur.
Repetition does not transform a lie into a truth.
- Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.
This discovery has the potential to transform the field.
- Bu keşif alanı dönüştürmek için potansiyele sahiptir.
You must convert dollars into the local currency.
- Doları yerel para birimine dönüştürmelisiniz.
I would like to convert a thousand kronor to dollars.
- Bin kronu dolara dönüştürmek istiyorum.
Layla's love turned to revenge.
- Leyla'nın sevgisi intikama dönüştü.
Our trip to Africa is turning into a catastrophe.
- Afrika'ya gezimiz bir felakete dönüşüyor.
That country is turning into a society with high education.
- O ülke yüksek öğrenim görmüş bir topluma dönüşüyor.
She could not find her way back.
- O, geri dönüş yolunu bulamadı.
You'll never find the way back home, through narrow streets of cobblestone.
- Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda, eve geri dönüş yolunu asla bulmayacaksın.