dönüşlü

listen to the pronunciation of dönüşlü
التركية - الإنجليزية
reflexive; rotational
reflexive

The lesson on reflexive verbs is always difficult for the students. - Dönüşlü fiiller dersi öğrenciler için her zaman zordur.

{g} reflexive (verb). ~ adıl reflexive pronoun. ~ çatı reflexive construction. ~ eylem reflexive verb
rotational
dönüşlü adıl
reflexive pronoun
dönüşlü eylem
reflexive verb
dönüşlü fiil
reflexive

The lesson on reflexive verbs is always difficult for the students. - Dönüşlü fiiller dersi öğrenciler için her zaman zordur.

dönüşlü kaydırma
cyclic shift
dönüşlü yapı
reflexive
dönüşlü çatı
reflexive construction
dön
{f} turn

I order you to turn right. - Sana sağa dönmeni emrediyorum

The leaves of the trees turn yellow in fall. - Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.

dön
(Bilgisayar) transform

The caterpillar transformed into a beautiful butterfly. - Tırtıl güzel bir kelebeğe dönüştü.

A steam engine is a machine by means of which heat is transformed into work. - Bir buhar makinesi onun vasıtasıyla ısının işe dönüştürüldüğü bir makinedir.

dön
wheel

What I like best is going on Ferris wheels. - Dönme dolaba binmek benim en sevdiğim şeydir.

The world's first Ferris wheel was built in Chicago. It was named after its contructor, George Washington Gale Ferris, Jr. - Dünyanın ilk dönme dolabı Şikago'da yapıldı. Ona yapımcısının adı verildi, George Washington Gale Ferris, Jr.

dön
{f} veering

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
back down

Tom can't back down now. - Tom şimdi sözünden dönemez.

Tom certainly doesn't seem like the kind of person that would back down. - Tom kesinlikle sözünden dönecek bir insan tipi gibi görünmüyor.

dön
{f} twirl
dön
veer

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
{f} rotating

The Earth is rotating from West to East. - Dünya batı'dan doğuya doğru dönüyor.

The black hole is surrounded by a rotating disk of ionized gas. - Kara delik, iyonize gazdan oluşan dönen bir diskle çevrilidir.

dön
return to

In order to return to our era, what should we do? - Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?

The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor. - Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.

dön
revert
dön
sheer
dön
return

After a long absence, he returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

When will you return? - Ne zaman geri döneceksin?

seri dönüşlü
quick return
tekil-dönüşlü
(Dilbilim) mono-reflexive
telekomünikasyon hizmeti talebi; tek birimli dönüşlü takip hattı
(Askeri) telecommunications service request; trackline single-unit return
zıt dönüşlü pervane
contra-rotating propeller
öze dönüşlü
reflexive
التركية - التركية
Dönüşü olan
Dönüşü olan. Öznesi ile nesnesi bir olan fiil, mutavaat
Öznesi ile nesnesi bir olan fiil, mutavaat
mutavaat
dönüşlü fiil
Kavramın özneye dönüşmesini sağlamak için çoğu kez -n- bazen de -l- veya -ş- çatı ekleriyle kurulan fiil, mutavaat fiili
dönüşlü zamir
Kişi kavramını pekiştirerek belirten zamir. Türkçede bu kavram "kendi" kelimesiyle sağlanır
dönüşlü çatı
Fiildeki kavramın özneye döndüğünü bildiren çatı. Türkçede bu çatı çoğu kez -n-, bazen de -l- veya -ş- çatı ekleriyle kurulur: Sevinmek (sev-in-mek), yorulmak (yor-ul-mak), alışmak (al-ış-mak) gibi
dönüşlü
المفضلات