Erken ilkbahardı, bu yüzden çok sayıda müşteri yoktu.
- It was early spring, so there weren't many customers.
Köpeklere gelince, müşteriler onları bu mağazaya getiremiyebilirler.
- As for dogs, customers may not bring them into this store.
Görenek nesilden nesile devredildi.
- The custom was handed down from generation to generation.
Alman gelenek ve görenekleri hakkında benden daha çok biliyorsun.
- You know more than I do about German customs and traditions.
Yurt dışında eğitim görerek, öğrenciler diğer görgü ve gelenekler ile temas kurabilirler.
- By studying overseas, students can come into contact with other manners and customs.
Japonya'da iyi hizmet için bahşiş vermek geleneksel değildir.
- In Japan it is not customary to tip for good service.
Kuzey Amerika'da işler, Her zaman müşteri haklıdır. prensibi ile yapılır.
- In North America, business operates on the customer is always right principle.
Müşterimiz yoktu, bu yüzden mağazayı erken kapattık.
- We had no customers, so we shut the shop early.
O zamanlar âdet olduğu üzere, yalınayaktı.
- Her feet were bare, as was the custom in those days.
O günlerde âdet olduğu üzere, genç yaşta evlendi.
- As was the custom in those days, he married young.
Hiç böyle garip bir alışkanlık duydunuz mu?
- Did you ever hear of such a strange custom?
Gümrük memurları kutuları inceledi.
- The customs officials examined the boxes.
Bir gümrük görevlisi, bavulumu açmamı istedi.
- A customs official asked me to open my suitcase.
Onlar bizim törelerimize henüz alışkın değil.
- They are not used to our customs yet.
Hiç sipariş üzerine yapılmış bir şey yedin mi?
- Have you ever had anything custom made?
Kablolar ısmarlamaydı.
- The cables were custom-made.
Onlar bizim törelerimize henüz alışkın değil.
- They are not used to our customs yet.
Kuzey Amerika'da işler, Her zaman müşteri haklıdır. prensibi ile yapılır.
- In North America, business operates on the customer is always right principle.
Bugün az müşteri var.
- There are few customers today.
Yurt dışında eğitim görerek, öğrenciler diğer görgü ve gelenekler ile temas kurabilirler.
- By studying overseas, students can come into contact with other manners and customs.
Birçok eski gelenekler yavaş yavaş ortadan kayboluyorlar.
- Many old customs are gradually dying out.
On a bridge he custometh to fight. Edmund Spenser.
My feet are as big as powerboats, so I need custom shoes.
A custom More honored in the breach than the observance. Shakespeare.
Every person who passes by is a potential customer.
... have jobs, because those are ultimately the customers for ...
... everybody. Now, that also means that you've got more customers. ...