Halen onu yapmayı planlamıyorum.
- I'm not currently planning on doing that.
Tom halen Boston'tan bir mukimdir.
- Tom is currently a resident of Boston.
Bugünlerde, müşteri hizmetlerinde deneyimi olan kişiler arıyoruz.
- We are currently looking for individuals who have experience in customer service.
Tom şu anda Boston'daki üniversiteye gidiyor.
- Tom currently goes to college in Boston.
Tom şu anda Japonya'da İngilizce öğretiyor.
- Tom currently teaches English in Japan.
Bir anafor, suyun dairesel bir akımıdır.
- An eddy is a circular current of water.
Ben saydam bir göz küresi olurum; ben hiçbir şeyim; Ben her şeyi görürüm; Evrensel varlığın akımları beni dolaşır; Ben Allah'ın parçası ya da parçacığıyım.
- I become a transparent eyeball; I am nothing; I see all; the currents of the Universal Being circulate through me; I am part or particle of God.
Şimdiki evimiz çok küçük, bu yüzden taşınmaya karar verdi.
- Our current house is too small, so we decided to move.
Şimdiki kız arkadaşımı cimnastik salonunda tanıdım.
- I got to know my current girlfriend at the gym.
Büyük bir girdap ve güçlü bir akıntı vardı.
- It has a big whirlpool and a strong current.
Tekne akıntıya karşı gidiyor.
- The boat is going against the current.
Biz, mevcut koşullar altında daha fazla fiyat indirimi teklif edemeyiz.
- We cannot offer a further price reduction under the current circumstances.
Mevcut siyasi durum çok istikrarlı değil.
- The current political situation is not very stable.
Ben şu anki işimi bırakmak istiyorum.
- I want to quit my current job.
Ben şu anki gelirimden memnunum.
- I'm satisfied with my current income.
Hepimiz geçmek istiyoruz.
- We all want to be current.
Öğretmen güncel olaylara öğrencilerin dikkatini çekmeye çalıştı.
- The teacher tried to interest the students in current events.
Gama ışını patlamalarının olası nedenleri hakkında birkaç güncel teori vardır.
- There are several current theories about the possible causes of gamma-ray bursts.
Dünyada sonsuzluktan daha korkunç bir şey varsa, o zaman bu muhtemelen benim diploma tezinin geçerli ilerlemesidir.
- If there's something more terrifying in the world than eternity, then it's probably the current progress of my diploma thesis.
Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir.
- The old belief is still widely current.
Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir.
- The old belief is still widely current.
Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir.
- In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.
Dünyada sonsuzluktan daha korkunç bir şey varsa, o zaman bu muhtemelen benim diploma tezinin geçerli ilerlemesidir.
- If there's something more terrifying in the world than eternity, then it's probably the current progress of my diploma thesis.
Şimdiki eğilimler devam ederse, dil muhtemelen yakın gelecekte ölecektir.
- If current trends continue, the language will likely die in the near future.
current fashions.
current negotiations.
I'm not currently planning on doing that.
- I'm not currently planning to do that.
Currently Burj Khalifa is the tallest skyscraper in the world.
- Burj Khalifa is currently the tallest skyscraper in the world.
... We currently have over a billion users every month ...
... At the Berkman Center, for instance, we have currently an ...