O, çeşitli ekinler büyüttü.
- He grew a variety of crops.
Geçen yaz oldukça soğuktu, ve pirinç ekini on yıl içinde en kötüydü.
- It was exceptionally cold last summer, and the rice crop was the worst in 10 years.
Pirinç ürünü zaten hasat edildi.
- The rice crop is already in.
Biz çeşitli ürünler yetiştirdik.
- We grow a variety of crops.
Güzel hava sayesinde, tüm ürünleri bir gün içinde hasat edebildik.
- Thanks to the nice weather, we were able to harvest all of the crops in a day.
Hükümet çiftçilerin hasatlarının zararını telafi etti.
- The government compensated the farmers for the damage to the crops.
Domates mahsülünün en iyilerini seçelim ve onları markete götürelim.
- Let's choose the best of the tomato crop and take them to the market.
Bu yıl bereketli mahsülümüz vardı.
- We had a bumper crop this year.
Ekilebilir arazi mahsul yetiştirilebilen arazi demektir.
- Arable land is land that can be used to grow crops.
Bu yıl rekor bir mahsulümüz oldu.
- We had a record crop this year.
a crop of ideas.
... Oranges, citrus crops, they come from South China, ...
... farmers to grow crops that aren't feeding that drug trade. And that, of course, has ...