الإنجليزية - التركية
تعريف critical, decisive, very important في الإنجليزية التركية القاموس.
- crucial
- {s} çok önemli
Kız arkadaşımın kucaklamayı seven biri olması çok önemli.
-It's crucial for my girlfriend to be a hugger.
Zihinsel güç herhangi bir sporda başarı için çok önemlidir.
-Mental strength is crucial for success in any sports.
- crucial
- {s} çok önemli, can alıcı, kritik
- crucial
- {s} kritik
- crucial
- önemli
Zamanlama çok önemli olacak.
-The timing will be crucial.
Tom çok önemli bir hata yaptı.
-Tom made a crucial mistake.
- crucial
- canalıcı
- crucial
- (Tıp) Haç şeklinde, haçsı, cruciatus
- crucial
- çapraz
- crucial
- {s} zor
- crucial
- son
Bir kalp krizinden sonra ilk dakikalar çok önemlidir.
-The first minutes after a heart attack are crucial.
- crucial
- kesin
- crucial
- {s} haç
- crucial
- {s} çetrefilli
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف critical, decisive, very important في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {s} crucial
critical, decisive, very important
الواصلة
critical, decisive, ve·ry im·por·tantالنطق
Resimler
المفضلات