Jim eve varır varmaz, o, sürünerek yatağa gitti.
- As soon as Jim got home, he crawled into bed.
Tom bir pencereden sürünerek girdi.
- Tom crawled in through a window.
Çitin altından sürünmek zorunda kaldım.
- I had to crawl under the fence.
Onların bebeği henüz emeklemeye başladı.
- Their baby has just started to crawl.
Kızımız emeklemeye başladı.
- Our daughter has started crawling.
Bebek ellerinin ve dizlerinin üstünde süründü.
- The baby crawled on hands and knees.
Sırtımda bir şeyin süründüğünü hissettim.
- I felt something crawling on my back.
Tom çitin altında sürünmeye çalıştı.
- Tom tried to crawl under the fence.
Çitin altından sürünmek zorunda kaldım.
- I had to crawl under the fence.
Yahoo Search has updated its Slurp Crawler to crawl web sites faster and more efficient.
The horrible sight made my skin crawl.
They crawled the downtown bars.
The rush-hour traffic crawled around the bypass.
I think I'll crawl the next hundred metres.