O, yüzünde sinsi bir gülümsemeyle bana baktı. - She looked at me with a sly smile on her face.
O, yüzünde sinsi bir gülümsemeyle bana baktı.
She looked at me with a sly smile on her face.
Hancı sinsice sırıttı. - The innkeeper grinned slyly.
Hancı sinsice sırıttı.
The innkeeper grinned slyly.
Sen kurnaz biri değil misin? - Aren't you the sly one?
Sen kurnaz biri değil misin?
Aren't you the sly one?