تعريف crafty في الإنجليزية التركية القاموس.
- {s} kurnaz
Sen gerçekten kurnazsın.
- You are really crafty.
Tom kurnaz bir şaka düşündü.
- Tom thought of a crafty joke.
- dalavereci
- üçkâğıtçı
Almanlar çok üçkâğıtçı.
- The Germans are very crafty.
- hilekâr
- kurnazca
- craftiness kurnazlık
- craftily şeytanca
- {s} aldatmakta usta olan, kurnaz, hilekâr, şeytan
- {s} şeytan (Argo)
- {s} tilki gibi (Argo)
- {s} düzenbaz
- şeytan
- tilki gibi
- crafty fellow
- tilki
- crafty kids
- hünerli çocuklar
- fly
- {i} uçuş
Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı.
- The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.
Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı.
- If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.
- fly
- {i} olta sineği
- craftiness
- kurnazlık
- fly
- (Tekstil) uçuntu
- craftily
- şeytanca
- craftiness
- hile
- fly
- uçurmak
Bir uçurtma uçurmak tehlikeli olabilir.
- Flying a kite can be dangerous.
Bir helikopteri uçurmak kolay değildir.
- Flying a helicopter isn't easy.
- fly
- uçmak
Zürih'ten Boston'a uçmak sekiz saat sürer, ancak dönüş için sadece altı.
- It takes eight hours to fly from Zurich to Boston, but only six for the return trip.
Uçmak için kanatlarım olsaydı, onu kurtarmaya giderdim.
- If I had wings to fly, I would have gone to save her.
- fly
- tüymek
- fly
- -den kaçmak
- fly
- uçup gitmek
- fly
- jet gibi gitmek
- arty crafty
- {s} gösterişli şeyler kullanan
- arty crafty
- {s} gösterişli eşyalar yapan
- arty crafty
- {s} gösterişli
- craftily
- kurnazca
- craftiness
- [n] ustalık
- craftiness
- {i} şeytanlık
- fly
- beysbol vurulup havaya kaldırılan top
- fly
- {f} kaçmak
- fly
- {i} açıkgöz
- fly
- {f} atlayarak aşmak
- fly
- (fiil) uçmak, uçuşmak, dalgalanmak, havalanmak, savrulmak, saçılmak, atılmak, kaçmak, firar etmek, uçurmak, uçakla gitmek, atlayarak aşmak, üzerinden atlamak
- fly
- {f} çok çabuk gitmek
- fly
- {f} atılmak
- fly
- (Tıp) İki kanatlı küçük böcek, sinek
- fly
- sürat regülatorü
- fly
- {f} firar etmek