Vay, nasıl da büyümüşsün!
- My, how you've grown!
Tom evin etrafında büyümüş olan pek çok yabani otları görebiliyor.
- Tom can see the many weeds that had grown up around the house.
Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor.
- Intended for children, the book entertains grown-ups.
Çocuklar yetişkinler gibi davranmak isterler.
- Children want to act like grown-ups.
Tom yıllardır buğday yetiştirdi.
- Tom has grown wheat for many years.
Pirinç yağışlı bölgelerde yetiştirilir.
- Rice is grown in rainy regions.
Kardeşin yaşına göre çok olgun.
- Your brother's awfully grown-up for his age.
Bizim çocuklarımız olgun.
- Our children are grown.
What one was a farm was grown with trees.