Nehre vardığımızda bir serinlik hissettik.
- We felt the coolness when we arrived at the river.
Ken ile gidiyorum. O, serin, nazik ve akıllı. Dahası, o bekar!
- I'm going with Ken. He is cool, gentle and smart. What's more, he is single!
Onu serin bir yerde tut.
- Keep it in a cool place.
Nehre vardığımızda bir serinlik hissettik.
- We felt the coolness when we arrived at the river.
Ben klas elbiseler giyerim ve klas gözlükler takarım.
- I wear cool clothes and cool sunglasses.
Onun arabası gerçekten klas.
- His car is really cool.
Tom soğukkanlılığını asla kaybetmez.
- Tom never loses his cool.
Soğukkanlılığını kaybetme.
- Don't lose your cool.
Gökyüzü açık ve rüzgar ferahlatıcı biçimde serin. Dışarıda geçirmek için harika bir gün.
- The sky is clear and the wind is refreshingly cool. It's a perfect day to spend outdoors.
Onun harika olduğunu düşündüm.
- I thought it was cool.
Norveç Reggae'si çok harika. Sadece mükemmel.
- Norwegian reggae is very cool. Simply excellent.
Mike her zaman sakin kalır.
- Mike always stays cool.
Ben son derece sakindim.
- I was as cool as a cucumber.
Sarah'nın genç arkadaşları korkmaya başladı. Sadece o soğukkanlılığını korudu ve arkadaşlarını rahatlattı.
- Sarah's young friends were starting to be scared. Only she kept her cool and reassured her friends.
Tom her zaman soğukkanlı olmaya çalışıyor.
- Tom is always trying to be cool.
Havalı olduğumu düşünüyor musun?
- Do you think I'm cool?
Tom havalı, değil mi?
- Tom is cool, isn't he?
Evinizin ısıtma ve soğutma maliyetlerini uygun yalıtım ve hava sızdırmazlık teknikleri yoluyla azaltabilirsiniz.
- You can reduce your home's heating and cooling costs through proper insulation and air sealing techniques.
Ben hep Tom'un çok iyi olduğunu düşündüm.
- I always thought Tom was so cool.
Beni karizmatik bir adam olarak düşünüyor musun?
- Do you think of me as a cool guy?
Tom onun karizmatik göründüğünü düşündü.
- Tom thought it looked cool.
Biz sadece serin olduğunu düşünmüyoruz.
- We just don't think it's cool.
Calvin Coolidge sessiz ve sade görünümlüydü.
- Calvin Coolidge was quiet and plain-looking.
On dil konuşabilsem, çok güzel olur!
- It would be so cool if I could speak ten languages!
Bu web sitesi çok güzel.
- This website is so cool.
Ben hep Tom'un çok iyi olduğunu düşündüm.
- I always thought Tom was so cool.
Baban gerçekten iyidir. Pek sayılmaz.
- Your dad is really cool. Not really.
Yazın serinlemek için en sevdiğin yol nedir?
- What's your favorite way to stay cool in the summer?
Bir domuz serinlemek için çamurda yuvarlanır.
- A pig will wallow in the mud in order to cool down.
Güneşe göre bir evin yönünü değiştirerek evi ısıtmak ya da soğutmak için gerekli ya da boşa harcanmış enerjinin yüzde otuzunu tasarruf edebilirsiniz.
- By simply changing the orientation of a house in relation to the sun, you can save up to thirty percent of the energy required or wasted for heating or cooling it.
Tom soğutmak için pastayı mutfak penceresi eşiğine koydu.
- Tom put the pie on the kitchen windowsill to cool.
Tom soğutucudan bir bira aldı ve onu açtı.
- Tom took a beer from the cooler and opened it.
Onun soğukluğu arkadaşlarını soğuttu.
- His coolness has alienated his friends.
Yazın serinlemek için en sevdiğin yol nedir?
- What's your favorite way to stay cool in the summer?
Bu gece serinleyecek.
- It'll cool down tonight.
Lütfen doğrudan güneş ışığından uzakta, serin ve kuru bir yerde saklayın.
- Please store in a cool and dry place, out of direct sunlight.
Güneşe göre bir evin yönünü değiştirerek evi ısıtmak ya da soğutmak için gerekli ya da boşa harcanmış enerjinin yüzde otuzunu tasarruf edebilirsiniz.
- By simply changing the orientation of a house in relation to the sun, you can save up to thirty percent of the energy required or wasted for heating or cooling it.
Tom soğutmak için pastayı mutfak penceresi eşiğine koydu.
- Tom put the pie on the kitchen windowsill to cool.
I like to let my tea cool before drinking it so I don't burn by tongue.
My father was talking to the World's Fair Commission yesterday, and they estimate it's going to cost a cool fifty million.
His proposals had a cool reception.
I'm completely cool about my girlfriend leaving me.
Relations cooled between the USA and the USSR after 1980.
Is it cool if I sleep here tonight?.