convenience of situation; fitness

listen to the pronunciation of convenience of situation; fitness
الإنجليزية - التركية

تعريف convenience of situation; fitness في الإنجليزية التركية القاموس.

opportunity
fırsat

Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın. - You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.

Onu görme fırsatı kaçırmamalısınız. - You shouldn't miss the opportunity to see it.

opportunity
olanak
opportunity
{i} fırsat, elverişli durum
opportunity
uygun zaman
opportunity
münasebet
opportunity
elverişli zaman
opportunity
firsat çıkmak
opportunity
{i} şans

Sami şans aramak için Kanada'ya gitti. - Sami went to Canada, looking for opportunity.

Bir gün, Malezya'nın tüm çocukları mükemmel bir eğitime ulaşma şansına sahip olacak. - One day, all children in Malaysia will have the opportunity to attain an excellent education.

opportunity
{i} uygun durum
الإنجليزية - الإنجليزية
opportunity
convenience of situation; fitness
المفضلات