control, particularly legal or political (jurisdiction)

listen to the pronunciation of control, particularly legal or political (jurisdiction)
الإنجليزية - التركية

تعريف control, particularly legal or political (jurisdiction) في الإنجليزية التركية القاموس.

power
güç

Tekne güç için bir motor kullanır. - The boat uses a motor for the power.

Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır. - In critical moments even the very powerful have need of the weakest.

power
{i} yetki

Egemen sınıf yetkilerinden vazgeçmez. - The ruling class will not surrender its power.

Gözlem yetkileri üzerine bir deney sırasında, bu birimde iki yıl yaşamasın rağmen Tom oturma odası duvarında asılı resimlerden hiç birini tanımlayamadı. - During an experiment on powers of observation, Tom was unable to describe any of the pictures hanging on his living room wall, despite having lived in his unit for two years.

power
{i} üs [mat.]
power
sınama gücü
power
sulta
power
akım
power
nüfuz
power
yapma gücü
power
çok

Bazı insanlar hükümetin oldukça çok fazla gücünün olduğunu düşünüyor. - Some people think the government has way too much power.

Japonya'nın ordusu çok güçlüydü. - Japan's army was very powerful.

power
vekâlet
power
etki
power
{i} takât
power
{i} derman
power
bir sayın
power
erk
power
{f} güç sağlamak
power
(Tıp) Kuvvet, iktidar, kudret, yetenek, güç
power
ve kâletname
الإنجليزية - الإنجليزية
power

In the face of expanding federal power, California in particular struggled to maintain control over its Chinese population.

control, particularly legal or political (jurisdiction)
المفضلات