Tom bir milyon dolar içeren bir çanta taşıyor.
- Tom is carrying a bag containing a million dollars.
Tom Mary'ye üç yüz dolar içeren bir zarf verdi.
- Tom gave Mary an envelope containing three hundred dollars.
Bu sözlük yaklaşık 40.000 madde başı sözcük içermektedir.
- This dictionary contains about 40,000 headwords.
Bu sözlük pek çok bilgi içermektedir.
- This dictionary contains a lot of information.
Sözlük, yaklaşık yarım milyon kelime içeriyor.
- The dictionary contains about half a million words.
Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
- The suitcase contained nothing but dirty clothes.
Doctors are trying to contain disease.
I couldn’t contain my excitement any longer.
If that subgraph contains the vertex in question then it must be spanning.