Bu şarkıyı Mary'ye ithaf etmek istiyorum, dünyadaki en güzel kadın.
- I want to dedicate this song to Mary, the most beautiful woman in the world.
Bu bir sonraki şarkıyı gelin ve damada ithaf etmek istiyorum.
- I'd like to dedicate this next song to the bride and groom.
On yıldır kendini biyoloji çalışmalarına adadı.
- He dedicated himself to biology studies for almost ten years.
O kendini araştırmaya adadı.
- He dedicated himself to research.
Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
- The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
Tom oldukça adanmış, değil mi?
- Tom is quite dedicated, isn't he?
Kendini göreve adamak zorundasın.
- You have to dedicate yourself to the task.
Bütün zamanımı bu projeye adamak istiyorum.
- I want to dedicate all my time to this project.