Esnafla karşı karşıya gelmek stresli durumlara neden olur.
- Confrontations with tradesmen cause stressful situations.
Yüzleştirmeyi sevmiyorum.
- I don't like confrontation.
O, yüzleştirmeleri çok üzücü buldu.
- She found confrontations very upsetting.
Tecrübelerden biliyorum ki, böyle yüzleşmeler asla iyi bitmez.
- I know from experience that such confrontations never end well.
Meydan okumalar Fadıl'ın gündelik hayatının bir parçasıdır.
- Confrontations are part of Fadil's everyday life.
Dan onu yüzleştirmek için Linda'nın evine gitti.
- Dan went to Linda's house to confront her.
Biri ona karşı koymak zorunda.
- Someone has to confront him.
Biri Tom'a karşı koymak zorunda.
- Someone has to confront Tom.