Olayla ilgili kesin bir rapor hazırladı.
- He made an accurate report of the incident.
Onun davanın kesin bir raporunu hazırlaması gerekiyor.
- He needs to make an accurate report of the case.
Saatim sizinkinden daha doğru.
- My watch is more accurate than yours.
O kuledeki saat doğrudur.
- The clock on that tower is accurate.
Ne olduğunu tam olarak anlattı.
- He accurately described what happened there.
Ben büyük annemin yüzünü tam olarak hatırlamıyorum.
- I don't remember my grandmother's face accurately.
Tom rakamlarda hatasızdır.
- Tom is accurate at figures.