concerned mainly with superficial matters

listen to the pronunciation of concerned mainly with superficial matters
الإنجليزية - التركية

تعريف concerned mainly with superficial matters في الإنجليزية التركية القاموس.

shallow
sığ

Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü. - After killing Tom, Mary buried him in a shallow grave.

Nehir o noktada sığdı. - The river was shallow at that point.

shallow
sığ yer

Tom sığ yerlerde su sıçratmaya gitti. - Tom went splashing through the shallows.

shallow
derine inmeyen
shallow
derin olmayan
shallow
yüzeysel

İnsanlar seni hiç yüzeysel olmakla suçlar mı? - Do people ever accuse you of being shallow?

Tom çok yüzeysel, değil mi? - Tom is very shallow, isn't he?

shallow
dar
shallow
{i} sığ yer, sığlık
shallow
sığlaş
shallow
düzlemek
shallow
sığlaştırmak
shallow
{s} üstünkörü
shallow
sığlaşmak
shallow
yüzeysel/sığ
shallow
{s} sığ, sığlık
shallow
kumsal
shallow
{s} yüzeysel, derine inmeyen, basit
shallow
(Tıp) Derin olmayan, sığ (Çukurluk vs. hakkında)
الإنجليزية - الإنجليزية
shallow

It was a glamorous but shallow lifestyle.

concerned mainly with superficial matters

    الواصلة

    con·cerned main·ly with su·per·fi·cial matters

    التركية النطق

    kınsırnd meynli wîdh supırfîşıl mätırz

    النطق

    /kənˈsərnd ˈmānlē wəᴛʜ ˌso͞opərˈfəsʜəl ˈmatərz/ /kənˈsɜrnd ˈmeɪnliː wɪð ˌsuːpɜrˈfɪʃəl ˈmætɜrz/
المفضلات