Türkiye'de zorunlu askerlik vardır.
- Compulsory military service exists in Turkey.
Katılmak bütün üyeler için zorunludur.
- Attendance is compulsory for all members.
O zoraki bir gülümseme idi.
- It was a forced smile.
Kamuoyu baskısı orduyu hareket etmesi için zorladı.
- Public pressure forced the army to act.
Ben kaderime boyun eğmek için zorlandım.
- I was forced to submit to my fate.
Uçak zorunlu iniş yaptı.
- The plane made a forced landing.
İstifa etmek istemiyordu ama buna zorlanmıştı.
- He didn't want to resign but he was forced into it.
Some might agree that membership in the firm is perhaps more compulsory than membership in a municipality, but balk at applying the analogy to the nation.