Gemi kıyıya doğru gitti.
- The ship made for the shore.
Mesire yeri kıyıya paraleldir.
- The promenade is parallel to the shore.
Sahilde güzel bir kabuk buldum.
- I found a beautiful shell on the shore.
Sahile inmek için hâlâ çok soğuk.
- It's still too cold to go down to the shore.
Güney Yarımküre, çoğunlukla okyanuslardan oluşur.
- The Southern Hemisphere is comprised mainly of oceans.
Yiyecek, protein, karbonhidrat ve yağlardan oluşur.
- Food is comprised of protein, carbohydrates, and fats.
Şirketi desteklemeye çalışırken milyonlarca dolar harcandı.
- Millions of dollars have been spent trying to shore up the company.