Ben burada adamakıllı eğlendim.
- I thoroughly enjoyed myself here.
Tom'u adamakıllı sorumlu bir birey olarak düşünüyorum.
- I consider Tom a thoroughly responsible individual.
İyice İngilizce çalışsan iyi olur.
- You had better study English thoroughly.
Bu bodrum iyice araştırıldı mı?
- Was this basement thoroughly searched?
Onun işinden tamamen tatmin olduk.
- We were thoroughly satisfied with his work.
Polis evi tamamen aradı.
- The police thoroughly searched the house.