Olaylar hep düşündüğümüzden daha karışık.
- Things are always more complex than we think.
Spor onun aşağılık kompleksini tedavi etti.
- Sports cured him of his inferiority complex.
Tom bir aşağılık kompleksine sahip.
- Tom has an inferiority complex.
Bir bilgisayar karmaşık bir makinedir.
- A computer is a complex machine.
Vahşi hayat çok basit ve toplumlarımız çok karmaşık makine!
- The savage life is so simple, and our societies are such complex machinery!
Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
- The world is a place of seemingly infinite complexity.
Onun bir aşağılık kompleksi var.
- He has an inferiority complex.
Kompleks karbonhidratlar hakkında bir şey biliyor musun?
- Do you know anything about complex carbohydrates?
Jim has a real complex about working for a woman boss.
complex function.
... in open-ended complex we must fight ...
... LARRY PAGE: It's a very, very complex an ...