complete in itself; perfect; consummate; faultless

listen to the pronunciation of complete in itself; perfect; consummate; faultless
الإنجليزية - التركية

تعريف complete in itself; perfect; consummate; faultless في الإنجليزية التركية القاموس.

absolute
mutlak

Tüm çalışanlarımdan mutlak sadakat istiyorum. - I require absolute loyalty of my employees.

Tom Mary'ye mutlak gerçeği söyledi. - Tom told Mary the absolute truth.

absolute
{s} mutlâk

Tüm çalışanlarımdan mutlak sadakat istiyorum. - I require absolute loyalty of my employees.

Diktatörün tüm yardımcıları ile ilgili mutlak sadakatı vardı. - The dictator had the absolute loyalty of all his aides.

absolute
{s} salt
absolute
{s} kesin

Söylentinin kesin bir yalan olduğunu kanıtlandı. - The rumor proved to be an absolute lie.

Aşağı baktım ve kesinlikle söyleyecek hiçbir şeyim yoktu. - I looked down and had absolutely nothing to say.

absolute
{s} sınırsız
absolute
{s} pol. mutlak, saltık, sınırsız: absolute monarchy mutlak
absolute
(Dilbilim) yalın
absolute
absolit
absolute
düzey
absolute
sonsuz
absolute
mükemmel

Her şekilde, kesinlikle mükemmelsin. - You're absolutely perfect, in every way.

absolute
kayıtsız şartsız
absolute
müstakil
absolute
katıksız
absolute
saf
absolute
(Askeri) MUTLAK; KATİ; KESİN; TAM
absolute
(sıfat) mutlâk, kesin, tam, salt; kayıtsız şartsız, sınırsız; saf; katışıksız
absolute
mutlak,tam
الإنجليزية - الإنجليزية
absolute

absolute beauty.

complete in itself; perfect; consummate; faultless
المفضلات