Tom yazım yarışmasında bir ödül kazandı.
- Tom won a prize in the spelling competition.
Biz muhtemelen yarışmayı ertelemeliyiz.
- We should probably postpone the competition.
Çok sayıda öğrenci yarışmaya katıldı.
- Many students took part in the contest.
Yarışmacı, iki yanlış start yaptı.
- The contestant made two false starts.
Yabancı firmalardan kaynaklanan bir rekabetle karşı karşıyayız.
- We face competition from foreign suppliers.
Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
- I like to play sport for fun not for competition.
Çok müsabaka kazandı.
- He won many competitions.
O, mahkemedeki suçlamalara itiraz etmemeye karar verdi.
- She decided not to contest the charges in court.
O, yarışmaya katılmaktan diskalifiye edildi.
- He was disqualified from taking part in the contest.
Yarışmacı, iki yanlış start yaptı.
- The contestant made two false starts.
Bir spektrometre, maddenin kimyasal bileşimini belirlemek için ışık kullanır.
- A spectrometer uses light to identify the chemical composition of matter.
Onlar amniyotik sıvının aşağı yukarı deniz suyu ile aynı bileşime sahip olduğunu söylüyorlar.
- They say amniotic fluid has roughly the same composition as sea water.
Onun İngilizce kompozisyonunun beş hatası var.
- Her English composition has few mistakes.
Bu kompozisyon yazan kız Nancy'dir.
- The girl who wrote this composition is Nancy.
The child entered the spelling contest.
He wants to participate in the contest.
- He would like to take part in the competition.
... in competition. ...
... time, which is saying, hey, let's see if we can't get competition into the Medicare world ...