Tom'la yarışmayı seviyorum.
- I love competing with Tom.
Yarışmayı kaçıracağım.
- I'm going to miss competing.
Tom tekrar yarışmak istiyor.
- Tom wants to compete again.
Ben tanıtım için onunla rekabet etmek zorunda kaldım.
- I had to compete with him for promotion.
Seninle asla rekabet etmek istemedim.
- I never wanted to compete with you.
Sadece dört at yarışta yarıştı.
- Only four horses competed in the race.
Hızlı bir çocuk yarışı kazanabilir fakat yavaş bir çocuk bile yarışabilir.
- A fast child may win the race, but even a slow child can compete.
... ' these are enterprises competing with each other, learning how to do better and better ...
... all the way down to competing with the Honda Accords ...