الإنجليزية - التركية
تعريف compensation; atonement في الإنجليزية التركية القاموس.
- amends
- {i} zararın karşılanması
- amends
- {i} telâfi
Tom telafi etmek için söz verdi.
-Tom has promised to make amends.
Şimdi telafi etme zamanı.
-Now it's time to make amends.
- amends
- ıslah
- amends
- telafi etmek
Tom telafi etmek için ne yaptı?
-What has Tom done to make amends?
Tom telafi etmek için çok geç olmadığını söylüyor.
-Tom says it's not too late to make amends.
- amends
- {i} özür
Tom çaldığı tüm parayı geri vererek özür dilemeye çalıştı.
-Tom tried to make amends by giving back all the money he had stolen.
Listemde henüz özür dilemediğim üç kişi var.
-There are only three people on my list that I haven't yet made amends to.
- amends
- make amends for özür dilemek
- amends
- {i} tazminat
- amends
- (Tıp) İyileşme (sağlık)
- amends
- kusurunu düzeltmek
- amends
- af dilemek
- amends
- ıslah et
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف compensation; atonement في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {i} amends
compensation; atonement
الواصلة
compensation; a·tone·mentالنطق
Resimler
السابق
المفضلات