الإنجليزية - التركية
تعريف common use terminal equipment في الإنجليزية التركية القاموس.
- cute
- {s} sevimli
Robin uyurken çok sevimli görünüyor.
-Robin looks very cute when he's sleeping.
Erkek kardeşim bana sevimli bir oyuncak bebek verdi.
-My brother gave me a cute doll.
- cute
- {s} şirin
Şirin olduğunu biliyorum.
-I know that she is cute.
O bebek gerçekten hiç şirin değildir.
-That baby is really not cute at all.
- cute
- dili cana yakın
- cute
- {s} cici
- cute
- {s} zeki
O çok sevimli ve o gerçekten zekidir.
-He's very cute and he's really smart.
- cute
- {s} kurnaz
- cute
- cilveli
- cute
- açıkgöz
- cute
- hoş
Nanako gerçekten de hoş, değil mi?
-Nanako is really cute, isn't she?
Makyajsızken bile çok hoş.
-Even without makeup, she's very cute.
- cute
- {s} akıllı
Tom gerçekten akıllı ve aynı zamanda sevimli sayılır.
-Tom is really smart and also kind of cute.
- cute
- çok şeker
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف common use terminal equipment في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- cute
common use terminal equipment
الواصلة
com·mon use ter·mi·nal e·quip·mentالتركية النطق
kämın yus tırmınıl îkwîpmıntالنطق
/ˈkämən ˈyo͞os ˈtərmənəl əˈkwəpmənt/ /ˈkɑːmən ˈjuːs ˈtɜrmənəl ɪˈkwɪpmənt/
Resimler
المفضلات