تعريف commitments في الإنجليزية التركية القاموس.
- taahhütleri
Bugünün yoğun dünyasında, birçok kişi sürekli ev, iş ve sosyal taahhütlerinde hile yapıyor.
- In today's busy world, many people are constantly juggling home, work and social commitments.
Benim başka taahhütlerim var.
- I've got other commitments.
- commitment
- {i} taahhüt
Tom taahhütten korkuyor.
- Tom is afraid of commitment.
Üzgünüm başka bir taahhütüm var.
- I'm sorry, I have another commitment.
- commitment
- bağlılık
Almanlar, Avrupa Birliği ve onun kurumlarına büyük bir bağlılık gösteriyor.
- Germans show an enormous commitment to the European Union and its institutions.
Brezilya, geçmişe bağlılık göstermeyen genç bir ülkedir.
- Brazil is a young country without a commitment to the past.
- commitments of negotiations
- (Politika, Siyaset) müzakerecinin taahhütleri
- commitment
- {i} söz, vaat; taahhüt, üstenme
- commitment
- sorumluluk
Mary Tom'un sorumluluktan korktuğunu düşünüyor.
- Mary thinks Tom is afraid of commitment.
Mary Tom'un sorumluluktan korktuğunu söylüyor.
- Mary says that Tom is afraid of commitment.
- commitment
- {i} vâât
- commitment
- (Politika, Siyaset) adanmışlık
- commitment
- (Ticaret) taahüt
- commitment
- teslim/bağlılık/taahhüt
- commitment
- taahhut
- commitment
- hapis hükmü
- commitment
- bağlantı
- commitment
- kararlılık
- commitment
- (Kanun) mükellefiyet
- commitment
- bağıtlılık
- commitment
- üstenme
- commitment
- (Ticaret) borç yükümlülüğü
- commitment
- (Kanun) irtikap etme
- commitment
- kesin karar
- commitment
- (Kanun) vecibe
- commitment
- söz
Ne yazık ki başka sözüm vardı.
- Unfortunately, I had another commitment.
Ne yazık ki bir sözüm var.
- Unfortunately, I have a commitment.
- commitment
- (Ticaret) beklenen masraf
- commitment
- mutabakat
- commitment
- sadakat
Evlilik ömür boyu sadakattir.
- Marriage is a lifelong commitment.
- commitment
- teslim etme
- commitment
- (Kanun) masraf taahhüdü
- long term commitments
- (Ticaret) uzun vadeli taahhütler
- commitment
- üstlenme
- commitment
- yükümlülük
- commitment
- bağlılığı
- Commitment
- (Hukuk) taahhüt/yüklenme
- commitment
- (Askeri) TAAHHÜT; TAHSİS; HAPSE GÖNDERME; TEVKİF BELGESİ
- commitment
- {i} suç işleme
- commitment
- (Mukavele) vaat, taahhüt; kesin karar; yükümlülük
- commitment
- irtikap
- commitment
- (Avrupa Birliği) taahhüt, yüklenme, vaat
- commitment
- {i} teslim etme; teslim olma
- commitment
- işleme
- commitment
- birinin hapishane veya akıl hastanesine kapatılması için mahkemeden alınan karar
- future commitments
- (Askeri) gönderilecek tahsisler
- future commitments
- (Askeri) GÖNDERİLECEK TAHSİSLER: Rapor verme ayı sonunda ilerideki bir tarihte sevki için talimat verilen malzeme miktarları
- irrevocable commitments
- (Ticaret) vazgeçilmeyen taahhütler
- irrevocable commitments
- (Ticaret) vazgeçilemeyen taahhütler