comely, beautiful, striking, pleasing

listen to the pronunciation of comely, beautiful, striking, pleasing
الإنجليزية - التركية

تعريف comely, beautiful, striking, pleasing في الإنجليزية التركية القاموس.

graceful
{s} zarif

Çirkin ördek yavrusu zarif bir kuğu oldu. - An ugly duckling became a graceful swan.

Dansçının zarif eylemi seyirciyi hayran bıraktı - The dancer's graceful action charmed the audience.

graceful
latif
graceful
yosma
graceful
endamlı
graceful
dal gibi
graceful
güzel

O güzel ve ayrıca çok zarif. - She is beautiful, and what is more, very graceful.

Buz pateni zarif ve güzel olabilir. - Ice skating can be graceful and beautiful.

graceful
nazik
graceful
çekici
graceful
hoş
graceful
{s} ince

Laura incelikle dans etti. - Laura danced gracefully.

Yusufçuk incelikle suyun üzerinden geçti. - The dragonfly gracefully passed over the water.

graceful
incelikle

Laura incelikle dans etti. - Laura danced gracefully.

Latinler başkalarına el pençe divan dururken, kendilerini incelikle tanıtamaz! - Latinos can't promote themselves gracefully, kowtowing to others!

graceful
gracefully zarafetle
graceful
{s} ağırbaşlı
graceful
{s} vakur
graceful
nezaket
graceful
incelik

Yusufçuk incelikle suyun üzerinden geçti. - The dragonfly gracefully passed over the water.

Latinler başkalarına el pençe divan dururken, kendilerini incelikle tanıtamaz! - Latinos can't promote themselves gracefully, kowtowing to others!

الإنجليزية - الإنجليزية
{a} graceful
comely, beautiful, striking, pleasing
المفضلات