combined; joined; made one

listen to the pronunciation of combined; joined; made one
الإنجليزية - التركية

تعريف combined; joined; made one في الإنجليزية التركية القاموس.

united
{s} birleşik

1860'ta Lincoln, Birleşik Devletler başkanlığına seçildi. - In 1860, Lincoln was elected President of the United States.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ile komşudur. - The United States borders Canada.

united
{s} birleşmiş

Birleşmiş Milletler Bosna'ya arabulucular gönderdi. - The United Nations sent peacekeepers to Bosnia.

Kamboçya Birleşmiş Milletler'den yardım talebinde bulundu. - Cambodia appealed to the United Nations for help.

united
{f} birleş

1860'ta Lincoln, Birleşik Devletler başkanlığına seçildi. - In 1860, Lincoln was elected President of the United States.

Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir. - Washington is the capital of the United States.

united
ortak amaçlı
united
(Askeri) BİRLEŞİK, BİRLEŞMİŞ: Belirli maksat ve gayelerle bir araya gelen ve birbirleriyle birleşen devlet ve milletleri ifade etmek için kullanılan genel terim. Ayrıca bak "combined"
united
{f} birleş: adj.birleşmiş
united
{f} birleştir: adj.birleşik
الإنجليزية - الإنجليزية
united
combined; joined; made one
المفضلات