Dedektif bazı ipuçlarını bulmak için bir büyüteç kullanır.
- The detective used a magnifier to find some clues.
Lütfen ipuçları için günlüğü tarayın.
- Please scan the diary for clues.
Mary'nin ona ne söylemesi gerektiği hakkında bir ipucu yoktur.
- Mary doesn't have a clue about what she should say to him.
Soruna herhangi bir ipucu buldun mu?
- Have you found any clues to the problem?
Smith, clue Jones in on what's been happening.
... The clues lie in these symbols. ...
... And our modern world holds important clues to the story. ...