cinsellik

listen to the pronunciation of cinsellik
التركية - الإنجليزية
sexuality
sex
sexism
(deyim) the facts of life
cinsel
sexual

Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation. - İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.

North Americans are more conservative in terms of sexual morality than Europeans. - Kuzey Amerikalılar cinsel ahlak açısından Avrupalılardan daha tutucudur.

cinsellik içgüdüsü
libido
cinsellik yaşamak
have a sexual intercourse
cinsel
{s} sex

My doctor told me that I had contracted a sexually transmitted infection. - Doktorum bana cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyona yakalandığımı söyledi.

She was sexually harassed in an elevator. - Bir asansörde cinsel olarak taciz edildi.

cinsel
gamic
cinsel
generical
cinsel
venereal
cinsel
the carnal
cinsel
carnal
cinsel
brutish
التركية - التركية