cinsellik

listen to the pronunciation of cinsellik
التركية - الإنجليزية
sexuality
sex
sexism
(deyim) the facts of life
cinsel
sexual

My doctor told me that I had contracted a sexually transmitted infection. - Doktorum bana cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyona yakalandığımı söyledi.

She was sexually harassed in an elevator. - Bir asansörde cinsel olarak taciz edildi.

cinsellik içgüdüsü
libido
cinsellik yaşamak
have a sexual intercourse
cinsel
{s} sex

Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation. - İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.

She was sexually harassed in an elevator. - Bir asansörde cinsel olarak taciz edildi.

cinsel
gamic
cinsel
generical
cinsel
venereal
cinsel
the carnal
cinsel
carnal
cinsel
brutish
التركية - التركية
cinsellik
المفضلات