Jose kendini kötü karakterli bir kişi olarak gösterdi.
- José showed himself to be a person of bad character.
Herkesin kendi karakteri var.
- Everyone has a character of his own.
Onda kişilik sorunu var.
- She has a character defect.
Tom tipik bir kişilik.
- Tom is quite a character.
Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var.
- The Japanese language has many distinctive characteristics.
Bunlar, konuşulan dilin özellikleridir.
- These are characteristics of the spoken language.
Acılık ve intikam benim karakterimin bir parçası değildir. Hayat çok kısa. Bir insanın acılık ve intikam üzerine zaman harcamaması gerekir.
- Bitterness and revenge are not part of my character. Life's too short. One shouldn't spend time on bitterness and revenge.
O iyi bir insan sarrafı.
- He's a good judge of character.
Kişiliğini tamamen değiştirdi.
- She has totally changed her character.
Jose kendini kötü karakterli bir kişi olarak gösterdi.
- José showed himself to be a person of bad character.
Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır.
- The Japanese writing system is very complicated, it has three alphabets with more than two thousand characters.
Hayaller kişiliklerimizin mihenktaşıdır.
- Dreams are the touchstones of our characters.
Kişiliğini tamamen değiştirdi.
- She has totally changed her character.
n harfi küçük bir harftir.
- The letter n is a lower-case character.
We saw a shady character slinking out of the office with some papers.
He often adopts the behaviours and speech patterns that characterise the advantaged.
- He often adopts the behaviors and speech patterns that characterize the advantaged.
He often adopts the behaviors and speech patterns that characterize the advantaged.
- He often adopts the behaviours and speech patterns that characterise the advantaged.