Jose kendini kötü karakterli bir kişi olarak gösterdi.
- José showed himself to be a person of bad character.
Steve iyi karakterli bir adam.
- Steve is a man of good character.
Hayaller kişiliklerimizin mihenktaşıdır.
- Dreams are the touchstones of our characters.
Onda kişilik sorunu var.
- She has a character defect.
Japonya'nın birçok farklı özellikleri var.
- Japan has many different characteristics.
Botanikçi dikkatle ağaçların morfolojik özellikleri kaydetti.
- The botanist carefully recorded the morphological characteristics of the trees.
Sen kötü bir insan sarrafısın.
- You're a terrible judge of character.
Her zaman insan sarrafıydım.
- I've always been a good judge of character.
O kişilikli bir insandır.
- He is a man of character.
Jose kendini kötü karakterli bir kişi olarak gösterdi.
- José showed himself to be a person of bad character.
Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır.
- The Japanese writing system is very complicated, it has three alphabets with more than two thousand characters.
Kişiliği babasına benziyor.
- His character resembles his father's.
Hayaller kişiliklerimizin mihenktaşıdır.
- Dreams are the touchstones of our characters.
n harfi küçük bir harftir.
- The letter n is a lower-case character.
We saw a shady character slinking out of the office with some papers.
I'm already able to write Chinese characters.
- I am already able to write Chinese characters.
He often adopts the behaviours and speech patterns that characterise the advantaged.
- He often adopts the behaviors and speech patterns that characterize the advantaged.