Jose kendini kötü karakterli bir kişi olarak gösterdi.
- José showed himself to be a person of bad character.
Steve iyi karakterli bir adam.
- Steve is a man of good character.
O kişilikli bir insandır.
- He is a man of character.
Hayaller kişiliklerimizin mihenktaşıdır.
- Dreams are the touchstones of our characters.
Botanikçi dikkatle ağaçların morfolojik özellikleri kaydetti.
- The botanist carefully recorded the morphological characteristics of the trees.
Bu kadının temel karakter özellikleri gurur, kararlılık ve cesaretti.
- The fundamental character traits of this woman were pride, decisiveness, and courage.
O kişilikli bir insandır.
- He is a man of character.
O iyi bir insan sarrafı.
- He's a good judge of character.
Kişiliğini tamamen değiştirdi.
- She has totally changed her character.
O çok iyi kişilikli bir adamdır.
- He's a man of very good character.
Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır.
- The Japanese writing system is very complicated, it has three alphabets with more than two thousand characters.
O kişilikli bir insandır.
- He is a man of character.
Kişiliğini tamamen değiştirdi.
- She has totally changed her character.
n harfi küçük bir harftir.
- The letter n is a lower-case character.
We saw a shady character slinking out of the office with some papers.
He is quite a character.
- He's quite a character!
He often adopts the behaviors and speech patterns that characterize the advantaged.
- He often adopts the behaviours and speech patterns that characterise the advantaged.