cevap verememek

listen to the pronunciation of cevap verememek
التركية - الإنجليزية
be gravelled
cevap ver
come in
cevap ver
answer for

Tom has a lot to answer for. - Tom cevap vermek için çok şeye sahip.

I answer for her honesty. - Onun dürüstlüğü için cevap veriyorum.

cevap ver
{f} reply

She didn't reply to my letter. - O, mektubuma cevap vermedi.

I'm sorry that I didn't reply sooner. - Daha kısa sürede cevap vermediğim için üzgünüm.

cevap ver
answered

I called his office again and again, but no one answered. - Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.

My prayer was answered. - Benim duama cevap verildi.

cevap ver
{f} answer

If the telephone rings, can you answer it? - Eğer telefon çalarsa cevap verebilir misin?

He'll answer your letter soon. - Yakında mektubuna cevap verecek.

cevap verememek
المفضلات