cesetler

listen to the pronunciation of cesetler
التركية - الإنجليزية
bodies
plural of body
ceset
{i} body

The police found a body washed up on the beach near here. - Polis buranın yakınlarında sahile vurmuş bir ceset buldu.

The policemen carried away the body. - Polisler ceseti taşıdı.

ceset
corpse

He enjoys engaging in macabre activities such as dissecting animal corpses and stalking people on the street at night. - O, hayvan cesetlerini parçalayarak incelemek ve geceleri sokaklarda insanları gizlice takip etmek gibi korkunç aktivitelerle uğraşmaktan hoşlanır.

There's a corpse in the basement. - Bodrumda bir ceset var.

ceset
dead body

The police fished a dead body out of the river this morning. - Polis bu sabah nehirden bir ceset çıkardı.

Dan found a dead body in the woods. - Dan ormanda bir ceset buldu.

ceset
stiff
ceset
remains
ceset
remain
ceset
corse
ceset
{i} cadaver
ceset
corpse, dead body
ceset
carcass
ceset
necro
ceset
corpse, body, stiff
ceset
mortal remains
ceset
carcase
ceset
mortal
التركية - التركية

تعريف cesetler في التركية التركية القاموس.

Ceset
(Osmanlı Dönemi) CİRİŞ
Ceset
(Osmanlı Dönemi) ŞEBEH
ceset
Ölü vücut, naaş
ceset
Ölü vücut, naaş: "Gece sabaha karşı, balıkçılar denizde bir ceset bulmuşlardı."- A. İlhan
cesetler
المفضلات