cep telefonu

listen to the pronunciation of cep telefonu
التركية - الإنجليزية
cellular phone

This cellular phone is really expensive. - Bu cep telefonu gerçekten pahalı.

I want a cellular phone. - Bir cep telefonu istiyorum.

pocket telephone
(Argo) cellie
cellphone

I need to charge my cellphone. - Cep telefonumu şarj etmeliyim.

Do you have a cellphone? - Senin cep telefonun var mı?

cellular

This cellular phone is really expensive. - Bu cep telefonu gerçekten pahalı.

I want a cellular phone. - Bir cep telefonu istiyorum.

mobile

Do you have a mobile phone? - Cep telefonun var mı?

His mobile phone produced radio emissions that interfered with other phones. - Onun cep telefonu, diğer telefonları engelleyen radyo emisyonu üretti.

Cell (phone), mobile (phone)
Cell phone

My cell phone was off. - Cep telefonum kapalı.

You should turn off your cell phone. - Cep telefonunu kapatmalısın.

cellular phone/telephone
cellular phones
cep telefonu numarası
(Bilgisayar) mobile number
cep telefonu aksamı
(Otomotiv) cellular phone components
cep telefonu orta tuşu
softkey
cep telefonu tali sistemi
(Otomotiv) cellular phone subsystem
ceptelefonu
(Bilgisayar) mobilephone
التركية - التركية
Cebe sığabilecek küçüklükte olan, taşınabilir, kablosuz telefon
el telefonu
cep
cep telefonu

    الواصلة

    cep te·le·fo·nu

    علم أصول الكلمات

    (noun.) 1865. French, from Gascon cep tree trunk, mushroom, from Latin cippus stake, post.
المفضلات