Kent merkezinde güzel bir park var.
- There's a lovely park in the centre of the town.
Protestocular tıp merkezini kapanmaktan kurtarmak için son bir gayretle yürüdüler.
- Protestors rallied in a last-ditch effort to save the medical centre from closing down.
İstasyon, şehir merkezindedir.
- The station is in the center of the city.
Tokyo, bildiğiniz gibi,dünyanın finans merkezlerinden biridir.
- Tokyo, as you know, is one of the financial centers of the world.
Hedefin ortasından vurdun.
- You hit the center of the target.
Gökdelen şehrin ortasındadır.
- The skyscraper is in the center of the city.
Onun bencil olduğuna şüphe yok.
- There's no doubt that he's self-centred.
Tom! Bu cümlelerin çok bencil olduğunun farkında mısın?: Onlar her zaman ya seninle başlıyor ya da seninle bitiyor! Hatta her ikisi! o, Tom'a serzenişte bulundu.
- Tom! Do you realise that these sentences are very self-centred: They always either begin with or end with you! Even both! she reproached Tom.
the center of attention.
convention center.
the centre of attention.